“`html
Belçika’da Hükümet Kurma Krizi Devam Ediyor
Belçika’da 9 Haziran’da gerçekleştirilen genel seçimlerin ardından 200 gün geçmesine rağmen henüz yeni bir hükümet kurulamadı. Ülke, 2019’daki seçimlerin ardından 652 gün hükümetsiz kalarak bu alanda bir rekor kırmıştı. Seçimlerde en fazla oy alan parti %16,7 ile birinci sırayı elde etti. Ancak koalisyon görüşmeleri şu anda gerçekleşmiyor.
Federal sistemle yönetilen Belçika, tarihsel olarak birçok kez hükümet kurma sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. Şu anda yaşanan bu durum da, bu tarihsel bağlamı gözler önüne seriyor.
Üç resmi dili olan Belçika; federal hükümetin yanı sıra Flaman, Valonya ve Brüksel-Başkent gibi bölgesel hükümetlerle yönetiliyor. Ayrıca Fransız ve Alman toplumu için de ayrı hükümetler mevcuttur. Yaklaşık 12 milyon nüfuslu bu ülke, Avrupa Birliği ve NATO gibi uluslararası kuruluşlara ev sahipliği yapmasıyla dikkat çekiyor ve tarihi sürecinde hükümet kurma krizleri nedeniyle sık sık dünya gündeminde yer alıyor.
Belçika, geçmişte 1979’da 107 gün, 1988’de 148 gün, 2007’de 194 gün ve 2010’da 541 gün gibi uzun süreler hükümetsiz kalmıştı. 2019’daki seçim sonrası geçen 652 gün, ülkenin “Barış zamanında hükümetsiz kalan en uzun süre” rekorunu elinde bulundurmasına yol açtı.
Seçim Sonuçları ve Krizin Nedeni
4 yılda bir düzenlenen seçimlerin bu yıl Avrupa Parlamentosu seçimleriyle aynı gün, 9 Haziran’da yapılmasıyla birlikte, Belçika’da sağa kayma eğilimi oy sonuçlarına da yansıdı. Flaman milliyetçisi Yeni Flaman İttifakı (N-VA) %16,71 oy alarak liderliği ele geçirdi. Bu partiyi %13,76 ile aşırı sağcı Vlaams Belang izledi. Frankofon liberal Reformcu Hareket Partisi (MR) %10,27 ile üçüncü, Belçika Emekçiler Partisi (PVDA/PTB) %9,86, Flaman Sosyalist Partisi (Vooruit) %8,11 ve Frankofon Sosyalist Parti (PS) ise %8,05 oy aldı.
Bu seçim sonuçları, bölgesel kimliklerin ve farklı seçim tercihlerinin Belçika’daki temel siyasi dinamiklere nasıl etki ettiğini göstermektedir. Bu durum, federal hükümetin kurulmasını daha da geciktirdi.
Koalisyon Süreci ve “Arizona” Koalisyonu
Belçika federal parlamentosunda 150 sandalyenin bulunduğu ve hükümet kurmak için en az 76 sandalyeye ihtiyaç olduğu göz önüne alındığında, bu seçimde N-VA sadece 24 sandalye kazanabildi. Partinin lideri Bart De Wever, hükümeti kurmak için Kral tarafından görevlendirildikten sonra koalisyon görüşmelerine başladı.
N-VA’nın yanı sıra Brüksel’deki MR, Valonya’daki Les Engages, Flaman bölgesindeki Vooruit ve CD&V partileriyle birlikte “Arizona” adı verilen bir koalisyon oluşturma çabaları sürdürülüyor. Ancak, 200 gündür herhangi bir somut sonuç alınamamış durumda. Koalisyon, siyasi yelpazede farklı kesimleri bir araya getiriyor; ancak müzakereler hala çıkmaza girmiş durumda.
Görüşmeler ve Sorunlar
De Wever, ilk görüşmelerin ardından 23 Ağustos’ta görevi Kral’a iade etti. Ancak Kral, görüşmeleri devam ettirmek için Les Engages liderini arabulucu olarak atadı. 2 Eylül’de görüşmeler yeniden başlatıldı fakat partiler arasındaki temel anlaşmazlık, sosyal reform ihtiyacı üzerine yoğunlaşıyor.
Partiler şu anda, De Wever’in önerdiği “Süper Not” sosyoekonomik paketi hakkında tartışıyor. Bu paket, Belçika’nın bütçe açığını azaltmayı hedefliyor. Ülkede 300 bin 200 kişinin işsizlik maaşı aldığı belirtilirken, bu durumun kötüye kullanıldığına dair endişeler dile getiriliyor.
Yerel Seçimler ve Stratejik Bekleme
13 Ekim’de gerçekleştirilmesi planlanan yerel seçimler, koalisyon görüşmelerine de etki eden bir faktör. Partiler, bu seçimlerde oy kaybetmemek için mevcut ekonomik duruma dair önlemleri almayı erteliyor. Yerel seçimlerin sonuçları, federal müzakerelere de yön verecek önemli bir aşama olacaktır.
Gelecek ve Kral’ın Mesajı
De Wever’in kararında en büyük engellerden biri, geçmişteki siyasal duruşuyla ilişkilidir. Ancak, Flaman milliyetçisi olarak daha geniş bir koalisyon oluşturma çabası içerisinde olduğu görülüyor. Bu süreçte, aşırı sağcı Vlaams Belang ile olan görüşmelere mesafeli durmaya devam ediyor.
Son olarak, Kral Philippe, hükümet kurma sürecinin yeni yıl ile birlikte hızlandırılması gerektiğini vurgulayarak umut dolu bir mesaj yayımladı. Kral, “Kurumlarımızın, işletmelerimizin ve vatandaşlarımızın geleceğe güvenle bakmaları için hükümetler üzerine düşeni yapmalı.” ifadelerini kullandı.
“`